İndirime girdiğini görünce bir tane jetboil almıştım. Benzin ocağına göre oldukça pratikti. Tüpü kolayca monte ettikten sonra suyu 2 dakika gibi kısa bir sürede kayantıyordu. İşi biraz daha pratikleştirmek için(!) termosu da yanıma almıştım. Primus marka termosu dağda olsun, günübirlik yürüyüşlerde olsun birçok defa kullandım ve oldukça memnunum. Sabah 08.30’da kaynattığım suyu saat 16.45’de bardağa […]
Yazının devamı için tıklayın >>11. Ekim 2013
Katlanırın modifiye süreci uzun bir zaman aldığından günübirlik bisiklet gezilerine ara vermek zorunda kalmıştım. 14 günlük bisiklet turundan döndükten ve Bisiklet Gezgini’nde yaptığım sunumdan sonra boş geçecek olan haftayı değerlendirmek için Manisa-İzmir gezisi yapmaya karar verdim. Rotam belliydi; yüksekliği 1.517 metre olan Spil Dağı’nı aşarak İzmir’e varacaktım; tabii benim tırmancağım yükseklik 1.305 metre olacaktı:) Tekli […]
Yazının devamı için tıklayın >>9. Nisan 2013
Emektar ses kayıt cihazının oynat tuşuna basıyorum; fırtına şeklinde esen rüzgar o kadar kuvvetli ki geri planda oluşan cızırtıdan dolayı sesimi zar zor algılayabiliyorum; “saat 06.30. Çanakkale’deyim. Hava çok soğuk. Parmaklarım dondu desem yeridir…” Çanakkale’nin lodosuyla tanıştıktan sonra sahilde bulunan Trakya Lezzet Durağı ismindeki lokantaya yollandım. Kahvaltı tabağı için 8 TL. ödedim. Yanında içtiğim 3 […]
Yazının devamı için tıklayın >>24. Şubat 2013
“Abi, ben de bakıyorum daha ne kadar katlanacak, diye. Valiz gibi oldu valla.” Katlanırı güler yüzle karşılayan Kamil Koç yetkilisi. Davullar, zurnalar, havayi fişekler, halay çekenler, en büyük asker bizim asker slagonları, yolcu anonsları… derken otogar çekilmez bir hale gelmişti. Saat 00:00 olmasına rağmen saat 22:00 otobüsleri daha yeni hareket ediyorlardı. Asker uğurlama kutlamaları yüzünden […]
Yazının devamı için tıklayın >>11. Şubat 2013
04.15’te Bilecik otogarındaydım ve bu sefer erken gelmiştim; bir önceki gelişimde 05.30’da buradaydım -ki o zaman yol çallışması veya başka bir şeye takılmıştık herhalde. Ancak hava yine aynı, 1 dereceydi. Otobüsten indikten sonra girişte bulunan çayhaneye gittim. Kapının yanındaki dolapta duran taşlaşmış simitten bir tane aldıktan sonra içeriye girdim. Kömür sobasının ısıttığı çayhane sıcaktı. Sobanın […]
Yazının devamı için tıklayın >>16. Ocak 2013
Yoğun bir haftaydı. Kafam stresten fazlasıyla dumanlanmıştı. Böylesi durumlarda A. C. Doyle’nin o güzel sözü çınlar kulaklarımda; ‘heyecanların azaldığı, günün karanlık gibi göründüğü, çalışmanın monoton hale geldiği, umut etmenin çaresiz kaldığı anlarda bisikletinle gezintiye çık, yaptığın sürüş dışında hiçbirşey düşünmeksizin…’ Cuma gecesi, bisikletimi katlayıp saat 00:15’da kapalı olan yazıhanenin önünden önce servis aracına sonra da […]
Yazının devamı için tıklayın >>
25. Kasım 2013
6 Comments